16 Kasım 2011 Çarşamba

Nükteler...

Eğer Sen de, Allah’a İnanarak;
Hayatın güçlüklerine katlanabilecek kadar inanç,
Geleceğin daha iyi olacağına inanacak kadar ümit,
Doğru bildiklerin için mücadele edebilecek kadar cesaret,
Topluma, ailene, İslam'a faydalı olabilecek kadar sağlık,
İhtiyaçlarına yetebilecek, zekâtını verebilecek kadar para,
Başkalarının daima iyi yönlerini görebilecek göz,
Çevrenizdeki insanlara yardım eli uzatacak kadar cömert,
İnsanlardan karşılık beklemeden yapabileceğin iyilik,
Hayatın zorluklarına karşı hayatı ve insanları kuşatacak sevgi,
Yastık kadar yumuşak ve rahat bir vicdan,
Dili, belini, kalbini, keseni ve gözünü haramdan saklayabilecek irade,
Gördüklerinin, duyduklarının düzelmesini bekleyebilecek kadar sabır,
Günahlarını, noksanlarını itiraf edebilecek kadar fazilet,
En kötü halinde bile Allah'tan razı olabilecek kadar şükür varsa, Sen mutlusun…

Develeri Kalbime Bağlamam

Biri İmam-ı Azam'a gelerek: "Yâ İmam, ben namazlarımı huşu içerisinde kılamıyorum.
Namazda iken develerimi otlatıyor, onlarla ilgileniyorum. Oysa siz benden daha zenginsiniz.
Peki siz ibadet zevkine nasıl erişiyor, ibadetlerinizi huşu içerisinde nasıl yapıyorsunuz?" diye sormuş.
İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri şöyle cevap vermişler:
"Ben develerimi kalbime bağlamam ki; ahıra bağlarım..."

Boynuz-Akıl

İmâm-ı Azam Hazretleri, bir gün kendisine doğru gelmekte olan bir hayvana yol verip kenara çekilmiş. Orada bulunanlar Ebu Hanife'ye niye kenara çekildiğini sorduklarında ondan şu cevabı almışlar: "Onun boynuzları var, benim ise aklım."

Hiç yorum yok: