3 Eylül 2009 Perşembe

1995.. rüyamı gercekmiii !...


hep rüyalarımda gördügüm o ulu cınar ağacının altında uzanmışım yaprakların arasından gökyüzüne bakıyorum.. sanırım buda düş.. diye hayıflanıyorum bir anlığına..ama o tenimi okşayan rüzgar yok düş olamayaçak kadar gercek nedense hiç kalkasım yok toprak kokusu rüzgarın sesi .. yıldızlar o kadar çokki..bu nasıl olabilir en son hatırladıgım şey biri bana sesleniyordu tanıdık bir ses içim rahatlatan bir ses işte yeniden o ses yine kulaklarımda ama neden bu kadar hüzünlü arada hıçkırıklar.. ağlıyormu yoksa evet ağlıyor ama neden acaba bi kalka bisem o kadar tanıdıkki sesi içimde öyle güzel bi huzur doluyorki sesini duyunca ama hıçkırıklarıysa bir o kadar dağlıyor içimi seslenmek istiyorum burdayım ne olur ağlama demek istiyorum ama boğazım dügümlenmiş sanki sesim cıkmıyor sanki felç olmuş gibiyim bu mümkünmü az önce binlerce yaprakla dolu olan o ulu cınar ağacının yaprakları sararmış ve dökülüyor gökyüzünü binlerce sarı yaprak kaplıyor ne kadar güzel bi manzara diyorum hep sevmişdir son baharı o mat renkleri sarı turuncu kırmızının envai ceşitliligini bir an irkiliyorum ben nerdeyim.. neden kıpırdayamıyorum.. bu ağaç.. yapraklar.. bu sesonca soruya ragmen anlamsız bir huzur var içimde nedense paniklemek yada korku hissetmiyorum.. ayak ucuma diz cöktü siyahlar içinde biri o ses evet ses cok derinden geliyor karşımda duruyor ama sanki cok uzaktan konuşuyor bi sorabilsem senkimsin neden yardım etmiyorsun bana...beynimi tırmalayan o soru bu ses neden bu kadar tanıdık geliyor bana neden..!irkiliorum.. hayır olamaz.. o sensin...

5 Temmuz 2009 Pazar

Hayel mi Gerçekmi ? bir ana dünyaları sığdırmak..



Dün uzun ama bir o kadar kısa bir yolçuluk yaptım gecmişle gelecek arasında...
Nerde olduğumu, Nereden geldiğimi ve Nereye gitiğimin hesabını sordum kendime..!
Uzun zamandır yapmadığım, yapamadığım bir yanılsamalar sinsilesi fikir telaakkisi..!
Bulunduğum andan kopup geçmişe ile gelecege arasında gidip geldigim belkide huzur ve huzursuzluğu ne kadar cok hisedersem o kadar yaşadığımı fark etiğimi hatırlatan bir an

Evet bir andı muhtemeldirki bir kaç saniye o kadar kısa bir sürede geçmişin hataları, başarıları ve hüzünleri gözümün önünden akıp gidiyor ve aralara gelecekte neler olabileceği bir senaryo veya bir filim gibi gözümün önünden akıp geciyor yok yok bu şekilde olmamalı deyip yeni bir hikaye yeni bir yaşam cizdigim bir an...

Hayal perestlik belkide!
Belki yaptıgım en büyük hata bu kim bilir..

benim için bir yaşamın içiinde bin yaşam yaşamak hayel kurmak..
hayal kurmaktan vazgectigimde yaşamaktan vazgectigimi anladım......
uzunca bir süredir hayallerden uzak yaşıyordum..
yaşama gücümü o bir kaç saniyede yaşanan mutluluklardan hüzünlerden aldıgımı unutmuşum..
hayata küsmüş kendime küsmüş..
hayat denilen bir yaşam evet peki ama hayatın içinde yaşanan binlerce yaşam !

hayelleri olmayan insanlar kitaplarda başkalarının hayellerini yaşar o hayellerde yeşeren yaşamlara kapılıp farklı diyarlara giderler hiç bir zaman olamaycakları karekterlere bürünür o yaşamları yaşarlar kimi zaman bir korsan olurlar kimizan bir astronot kimi zaman küçük bir coban ..

Oysahayeller dile gelse kalemin hafif dokunuşları ile kağıda dükülse binlerce kitap olur her biri birbirinden tutkulu acınaklı yaşamdolu...
hiç sonu olmayan onca hikaye onca yaşam..